Yeni Dünyayı Bulmak

Hmm.ben içki içmem ama aşağıdaki mahzende biraz var.
hmm şey yani Maria dan kalma merdivenlerden 1 kat aşağıdan sonra sağdan ilk kapı

Heyy Bağırmana gerek yok
Montegerronni Toskana İtalya bölgesindeyiz
dedim

Merak etme.Senin bir şey yapmana gerek yok ben bir şeyler yapmalıyım
Zırhımı giydim silahlarımı ve Lambo'mun anahtarını aldım.Ferrarinin kini Luluya attım ve en geç üç güne dönerim dönmezsen şu arkadşını ara raven mi varen mi ne işte onu
Arabaya bindim ve Roma yoluna saptım

Ferrarinin önüne geçtim ve bana çarptı.Arabadan inip motoruna bir ufak çaplı bomba attım ve konuştum
Sakın takip etme

Ellerimi kaldırdım.
Ben uyarımı yaptım.Sadece hazır değilsin eğer eminsen arabaya bin dedim

Tek söyleyebileceğim şu sana sakın ölme!
İçimden sessiz bir kahkaha atıp gittiğimiz yerde nasıl bir hayal kırıklığı yaşayacağını düşündüm

Arka koltuğa uzandım.Çantamdan çakı çıkardım ve cebime tıktım.Tüy yumağına "Sen içeride kalıyorsun dercesine bir bakış attım.Cevabım yarım ağızla söylenmiş bir "miiiiiiiivvvvv" oldu.Arabadan inip etrafa göz gezdirdim.Bir şeylerin değiştiğini fark etmek yarım dakikamı aldı.Ruhlar etrafta yoktu.Nereye gidebilirlerdi ki?Öbür dünyaya geçmiş olabilirlerdi ama bu kadar kısa sürede hepsi birden aynı geçitten nasıl geçebilmişlerdi?Geçidin yanına gittim.Tam karşısında bir ayna vardı.Hiçbir şeyi yansıtmaya simsiyah bir ayna.Bir laf vardır,fazla merak kediyi öldürür diye. Şu anda sanırım kedi benim.Aynaya dokundum.parmak uçlarımdan bütün vücudumu dolaşan ve tam kalbimde toplanan tuhaf bir hisle titredim.Aynaya baktım.Bir kız.Bana çok benziyor.Ne olduğunu anlayınca endişeyle gözlerimi ona diktim.Onunda gözbebekleri benimkiler gibi küçücük oldu.Sanırım 6 yaşındaki halim bana bakıyordu.Rüya görmüyorsam."Senin ne işin var burada?"diye fısıldadım.Kabul ediyorum,çok aptalca bir soruydu."Beni öldürdün."dedi.Şaşkınlığım nedense öfkeye döndü."iyi yapmışım."dedim ve aynaya yumruk attım.Bazı şeyleri geride bırakmak ve unutmak en iyisidir.Ayna yumruğumla parçalandı.Yere düşen her parçada o küçük velet vardı.Ve o velet bir anda karşımda belirdi.Cebimdeki çakıyı çıkardım.Velet tip tip sırıtınca sinirlendim ve çakıyı koluna sapladım.Kolundaki yara iyileşip benim kolumda berbat bir acı oluşurken bana salak gibi sırıtıyordu."Ben senim."dedi."S*ktir."dedim.Teknik olarak kendimle dövüşüyordum.Çakıyı kızın kalbine sapladım.Canım çok acıyordu ama velet titremeye başlayınca hırslanıp kalbini deştim.Cansız vücuduna baktım bir süre.Değişmeye başlamıştı.Tuhaf bir şekilde seğiriyordu ve gözlerinden siyah bir sıvı akıyordu sonra görüntüsü silikleşti.Ve gözlerini olmayan,en az 50 dişli tuhaf sürüngenimsi bir yaratığa bıraktı yerini.her ihtimale karşı onu yaktım.Kırılmış aynaya baktım.Elimi kesmişti.Elimi tişörtüme sildim ve aynanın arkasına dokundum.Bir sürü görüntüler gözümün önünden geçiyordu.tanımadığım yüzler ve sesler vardı.

Bir kaç saat sonra derme çatma bir yere geldik.
Cebimden bir lens kutusu çıkardım ve taktım.Bu benim kızıl ötesi algılayıcımdı ve etrafımızda görünmez zombiler vardı arkamdan yaklaşan zombiye bıçağımı sapladığım zaman görünür oldu.bir kaç tanesi Lulu'nun arkasından yaklaştı ve üzerine çullandı.Gülerek Yrdım lazımmı?
dedim

Bir kaç saat sonra derme çatma bir yere geldik.
Cebimden bir lens kutusu çıkardım ve taktım.Bu benim kızıl ötesi algılayıcımdı ve etrafımızda görünmez zombiler vardı arkamdan yaklaşan zombiye bıçağımı sapladığım zaman görünür oldu.bir kaç tanesi Lulu'nun arkasından yaklaştı ve üzerine çullandı.Gülerek Yrdım lazımmı?
dedim

Hmm anlatmamı istermisin.Aslında ilk görevim şeydi neydi hah buldum.Amerikan Başkanı İngiltere Yunanistan ve Türkiye Başbakanları (Bi de Temel EHUEHUEH) toplantı için Türkiyede toplandı bende hepsini birden öldürdüm aslında kolaydı.Çatılardaki 15.000 keskin nişancıyı 100.00 tanede silahlı koruma vardı ve ben 1.5 saat içeride kaldım
Seninkinin yanında papuç örmek gibi kalır ama hıh neyse
Bir kaç tanesini daha hallettim

elimi aynadan çektim.ne yapacağımı bilmiyorum.tam arkamı dönüp gidecekken kandan yazılar belirdi.Camsız aynanın yüzeyindeki yazılara baktım."aynalar dünyaların kapılarıdır."ha?arabnın yan aynalarından birini yerinden kopardım ve geçide tuttum.Bir yer belirdi.tuhaf bir yer.terk edilmiş bir otele benziyordu.aman ne harika bulunucak bir yer daha.aynayı bir sinirle geçide fırlattım.sonra camsız aynaya baktım.Yazılar silindi ve yerini kandan bir gülen yüz aldı.Dibinden bir iskelet çıktı.Elinde bir balta vardı.balta gerçekten hoştu.iskelete "s*ktir git."
dedim ve tekme attım.kemikleri dağaldı.bende yere düşen o çok harika baltayı aldım.arabaya binip baltayı yan koltuğa koydum.arabayı geçide sürdüm.Evet şimdi o terk edilmiş otelin önündeydim.baltayı alıp içeri girdim.üst kattan sesler geliyordu.yukarı çıktığımda bir cesedin üzerine eğilmiş beyaz bir silüet vardı.Cesedin üst kısmı tamamen parçalanmıştı.silüet yavaşça başını kaldırdı.yüzü kaanla kaplıydı ve dişlerinde etler vardı.doğruyu söylemek gerekirse tırsmıştım ama bir adım attım.daha dikkatli baktım yüzüne.geçit patladığında çıkan ruhlar. "neden buradasınız?"dedim."bizi serbest bıraktın" dedi."o insanı sizmi öldürdünüz?"diye sordum cesede bakmamaya çalışarak.başını salladı."neden?" dedim."ölüm az.beslenecek ruh yok.ölüm çok az"ilginç bir cevaptı. kapı kapandı ve kilitlerndi.silüet bana yaklaştı."ölü az.yeni ruh".hadi len.baltayla kapıyı kırdım.ve aşağı koştum.arbaya atladım ve gazı kökledim.geçidin diğer ucu buradaydı ama buraya sonra dönecektim.

Tk istediğim başkalarının işlerinin senden daha zor olabileceğini anlaman.Bu sayede belki sızlanmayı bırakırsan yada bir daha düşündüm bu imkansız

şimidi,burası neresi bunu bir bulmam lazım.ikincisi,o kemirilmiş cesede arkadaş olmadan o geçidi bulmam lazım. üç,bir ara durup içinde bulunduğum duruma küfretmem lazım.Ara sokaklara girdim ve bulabildiğim en karanlık köşede durdum.koltuğumu iyice geriye yatırdım.tüy yumağıını kucağıma aldım."senide peşimde sürüklediğim için üzgünüm ama seni orda bırakamazdım.o kadın manyarsa seni yerdi.gerçiiii pek umursuyor gibi gözükmüyorsun. şarkı dinlemek istermisin?"dedim.mırıldanmaya başladı.BFMV cdsi bulup taktım ve sesini açtım. şarkı başlayınca kulaklarını dikip radyoyu koklamaya başladı."Ashes of innocent " dedim gülerek.derin bir nefes aldım.heryeri kan lekesi olmuş tişörtümü değiştirdim.müziği kıstım iyice.kapıları kilitledim."uyuyacağım."dedim yün yumağına.pek bir sorun olmazdı,uykum çok hafiftir çünkü.baltayı hemen yanıma,tüy yumağının erişemeyeceği bir yere koydum.ve gözlerimi kapadım.

"Sızlanıyor muyum,gerçekten mi?Saçmalamakta bu kadar başarılıysan,neden bir Assasin'in ki?" diye bağırdım ona.Beni gıcık etmek dışında bir şey yapmıyordu.Yumruklarımı elimi acıtacak kadar sıktım ve zombileri öyle yumruklara başladım.Git gide daha hızlı ve daha sertçe yumrukluyordum ve git gide rahatlıyordum.En sonunda durdum.Nefes nefeseydim ama baya zombiyi halletmiştim.

Buraya geldik çünkü
sözlerimi devam ettiremedim .
İşte orada duruyorlardı ama bu defa Maria'da aralarına katılmıştı.Etrafımı sardılar.
Hepsi oradaydı annem ve babamdan tut en küçük öğrencime kadar.
Maria ya bakarak bağırdım
BUNLARIN SONA ERECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİN YARDI EDECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİN NEDEN BURADASIN HA!!
ehh açıklamam lazım annemler öldüğünden beri onları görüyorum.Şizofrenim denebilit.Maria benim doktorumdu bana yardım ediyordu son ana kadar iyileşmiştim.Şimdiye kadar

Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Karışmakla karışmamak arasında bocalanıyordum.Derin bir nefes aldım,birkaç zombiyi daha hallettim ve delirmiş olan Harry'e baktım.Zombilerin arasında daldım ama şaşırtıcı bir şekilde hiçbiri bana saldırmadı.Maria'yı gördüm,konuşmuyordu ama yüzündeki ve gözlerindeki acı ve çaresizliği görebiliyordum. "Çünkü bir seçeneği yoktu." diye fısıldadım."Onu anlamıyorsun çünkü onun ruhunla ruhun hiçbir zaman gerçek anlamda bağlanmadı.Maria,sana yardım edebileceği kadar yardım ediyordu ama onun yardımının bir sınırı vardı. Harry, sana ne olduğunu onun sayesinde öğrenmiştim ve inan bana, şu an onları bende görüyorum. Sana yardım edebileceği kadar yardım etti, bırak gitsin. Onları düşünme artık, bırak dinlensinler. Kendine ve onlara ancak böyle yardım edebilirsin." dedim olabildiğince nazik ama ikna edici bir sesle konuşmaya çalışarak. Maria bana teşekkür manasında bir bakış attı ve bende gülümsedim. Sonra, onun bana söylediği o sözler kafamda yankılandı. 'Ben yokken Harry'e iyi bak, ona göz kulak ol.'

ahh gidiyomusunuz bi bi dakka onların burda ne işi var (bknzkriz geçirip olabildiğince saçmalamak)
hey sizin ölmüş olmanız gerekmiyomu heyy gitseniz iyi olacak daha öldürmem gereken 1489 kişi var hemde 1 yılda ahhh fazla mesai yapıyorum ve he kişi başı bir kese altından başka bişey yok buna değer mi yaaa
bayıldım...