Yeni Dünyayı Bulmak

Tamam her ne kadar bir eroinman olsada o benim annemdi.Evin önüne park ettim.Kapı aralıktı.İçeri daldım.Annem koltukta ağlıyordu.Bana baktı."Raven..."diye fısıldadı.Ona sarıldım.Onu kolundan çekerek odasına çıkardım.Eroin iğnelerini topladım."Bunlar artık yok."dedim ve bir bir hepsini kırmaya başladım.Annem çıldırmış gibi bana baktı."Hepsi bu kadar değilmi?"dedim.Ayağa kalktı ve odadan çıktı,kapıyı kapadı."Anne bunu yapma"diye bağırdım.Cevabı kapıyı kitlemek olmuştu.Sinir krizi.Masasını tekmeledim ve devirdim.Her neyse.Burdan çıkmam gerekiyordu ve pencere yere atlayamayacağım kadar yüksekteydi.Kapıya tekme attım.Menteşeler çatırdadı.İyice geri çekildim ve Omzumla kapıya bodoslama daldım ve kapıyla birlikte koridorun duvarına yapıştım.Canım acımıştı ama eğlenceliydi.Koşarak aşağı indim."Sen o lanet şeyi bırakınca belki geri dönerim."dedim ve evden çıktım.Bağırışları umrumda değildi. Arabaya bindim.Bu anahtar ne işe yarıyorki?her hangi bir kilitte bunu deneyeceğim.Gaza bastım ve ıssız olduğunu umduğum ilk yere doğru yol aldım.

Harry'nın bana attığı anahtarı yakaladım ve odadan çıktım.Öbür odaya girince Maria'yı gördüm.Ellerini bağlıyan ipleri çözdüm ve onu sırtladım.Sonra arabaya doğru yürüdüm.Arabayı açtım ve Maria'yı arka koltuğa yatırdım.Kızın inlemesini bekledim,herhangi bir hareket yapmasını veya ses çıkarmasını ama hiçbiri olmadı.

O öldü.Bunu değiştiremezsin.

diye düşündüm.O sırada bir şey fark ettim, ona dokunmuştum ama hiçbir şey olmamıştı.Ne bir anı, ne bir görüntü gelmişti.İç çektim ve ona dokundum.Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Şey tamam.Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum ama bu kızın,Maria'nın,anılarına ulaşmak istiyorum.Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum güç ama onun anılarını bana aç.

diye düşündüm.Sonra saçmaladığımı fark ettim.Ruhu bedeninden ayrılmıştı,o zaman anılarına nasıl ulaşabilirdim ki ama o sırada transa girdim.Anıları büyük bir hızla bana doğru geliyordu,zihni dolduruyorlardı.Nasıl öldüğünü gördüm,nasıl iğrenç şeyler geçirdiğini hissettim.Birden Harry'le ilgili anıları geldi gözümün önüme.Onu gerçekten fazlasıyla seviyordu,bu yüzden içimi birden nefret bastı,böylesine ölüp Harry'ı arkada bıraktığı için.Birden bütün duyguları benle bir oldu ve bundan nefret ettim.Arabanın dışına çıktım ve kan kusmaya başladım.Sonra titredim ve yere düştüm.Maria'nın nasıl öldüğünü görüyordum.Biraz daha kan kustuktan sonra yavaşça başımı yere koydum ve o sırada bayıldım.

Şehrin ormanlık kısmının içinden bir nehir geçiyordu.Arabayı zorla oraya getirdim.Arabadan inip kapıyı tekmeledim.Üstümdekilerle suya attım kendimi.Soğuk suyun verdiği şok beynimdeki beni ağlamaya itecek -ki bu zor.- bütün lanet olası düşünceleri sildi.Durumu değerlendirelim.SAKİNCE.Nasıl bir haltın içine düştüğümü bilmiyorum,bu anahtar ne halta yarıyor onu da bilmiyorum.Bir kediyle beraber ne yapacağımı bilmeden dolaşıyorum.En iyisi ölmek.Ama yinede nedense ölmek fikri kulağa hiç hoş gelmiyordu.Yaklaşık bir saat boyunca suda yattım.Kalktığımda yüzüm korkunç görünüyordu.Yarım saat boyunca oyalanıp kuruduktan sonra arabaya bindim.Merak ediyorumda bu anahtarı her hangi bir kilide soksam acaba tekrar ölü dünyaya gidebilirmiyim?Denemekten zarar gelmez.Boynumdaki ahantara dokundum ve anahtar elime yapıştı.Dikenler elime atıyordu.Yine.Arabayı anahtarla çalıştırdım.Etraf karardı.Bir gürültüyle kendimi ölü dünyada buldum. Aman tanrım çok çok çok çok hoş!!!Umarım geri dönüştede aynı işe yarıyordur.Tekrar denedim.Lanet olsun tek taraflı anahtar.Son hızla anahtarı bulduğum ağaca doğru gittim.Bir kaç iskelet ve tuhaf yaratığıda büyük bir zevkle ezdim.Arabayı ağacın etrafındaki hendeğe sürdüm.Etraf tekrar karardı ve beynimi parçalayan bir müzik duydum.Yinede geri dönmüştüm.Evet harika bir keşifti de şimdi ne yapacağım ben?

Bir keresinde bana biri bir şey demişti,kimin dediğini hatırlamıyorum.Lafı hatırlamaya çalıştıkça başım ağrıyordu ama yine de denemeye devam etti.

Hayallerin başlangıcı,her şeyin bitişidir aslında.

Bu da yanlış...Ah, buldum!

Bazen cehennem gerçektir,önemli olan onu bulmaktır.

İşte Ölü Dünyaya geri dönmüştüm.Yavaşça doğruldum.Etrafıma baktım,burası aslında cehennemdi.Kalkıp yürümeye başladım.Hava gerçekten çok soğuktu ve buradan tırsıyordum bir şekilde.Arkamda ayak sesleri duyunca içimden koşmak geldi ama kendimi bir şekilde dizginlemeyi başardım.Hava iyice soğumuştu,donuyordum resmen.O sırada yanımdan geçen bir kılıç beni kıl payıyla sıyırdı.Donakaldım,hareket edemiyordum.Zihnimi zorluyordum ama nafileydi."Şuraya bak,ziyafet var bu akşam çocuklar!Yeni ruh!" diye bağırdı bir adam arkamdan.Gözlerimi kapadım ve amcamın yumuşak sesini duymaya çalıştım."Hayat bir mücadele,asla bitmeyen ve asla kazanamayacağın bir mücadele.Bana neden yaşadığımızı sordun ama kimse bu sorunun cevabını bilmez.Kendi nedeni bul" demişti ona amcası."Hadi bakalım,kızı alın." dedi adam.Bana doğru gelen ayak sesleri vardı.Yutkundum ve kaslarımı hareket ettirmeleri için zorladım.Beni dinlediler ve delice koşarak simsiyah yapraklı ağaçlardan oluşan ormana daldım.Delice koşuyordum.O sırada içimden,

Beni rahat bırakın!Ben burada yokmuşum gibi davranın,beni kovalamayı kesin!

diye düşündüm.Sanki işe yarayabilirdi de.İşte o sırada beni takip edenler durdu ve geri döndüler.O sırada rahatlamıştım ama koşmayı bırakamadım.Sonra ormandan çıkınca durdum ve bir elimi ağaca koyarak soluklanmaya çalıştım.

Canım sıkıldı ve adrenaline ihtiyaç duyuyordum.Arabayı bir yere park ettim,camı biraz açtım.Kedime suyunu ve mamasını koydum.Fazlaca.Siyah yün yumağımın başını öptüm.Arabadan inince bir harabenin önünde olduğumu fark ettim.Kapısı kilitliydi.Ne şans!Anahtar elime yapışıp yeni yaralar açarken bende anahtarı kilide soktum."İşte başlıyoruz" dedim içimden ve etraf karardı.Yumuşak bir şeyin üzerine düştüm ve yere yuvarlandım.Kafamı bir taşa çarptığım için alnımın kenarından kan akmaya başladı."Lanet olsun"diye mırıldandım.Üstüne düştüğüm şeye baktım. Lulu.Ağzımdan çıkan ilk kelime "hass*ktir"oldu.

"Lanet olsun.Afedersin umarım canını çok acıtmamışımdır."dedim.Alnımdaki kanı sildim."Bak buradan çıkış yolunu keşfettim."dedim ve onu çekiştirdim.koşmaya başladık,ama o sırada bir kaç adi herif etrafımızı sardı."Yeni iki ruh..."diye mırıldandı.Lanet olsun.Daha önce bana sataşan velede ne yaptığımı hatırladım.Adamın gözlerine baktım. içimden "GEBER!!!!!!!" diye ciyaklıyordum.Ve olmuştu adam çığlık atarak yere yapıştı.Çığlıkları kulaklarımı yırtıyordu. Diğerleri donup kalmıştı.Sanırım sürünen pislik liderleriydi."DAHA FAZLA ACI ÇEKECEKSİN! ÖLDÜRECEĞİM SENİ!!"diye bağırdım.Adamın ağzından ve gözlerinden kan gelmeye başladı ve bir süre sonra hareketsiz kaldı. Bundan sadistçe bir zevk almıştım.Adrenalin ve hırs içimi fena kemiriyordu.Lulu bana şaşkınlık içinde bakıyordu. Nefes nefese kalmıştım.Yaşadığım berbat bir olaydan sonra gizlice satın alıp ucunu bilediğim hançeri cebimden çıkardım."HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM"dedim.Ve önüme gelen ilk yaratığın alnın ortasına sapladım.

Raven kafayı yemişti ve bunda da haklıydı aslında.O sırada onun kolunu sıkıca kavradım ve anılarını değiştirmeyi denedim.
Bu bir rüya.Gerçek değil.Uyuyorsun ve bu bir rüya.Rüyanda aynen bunları görüyorsun.Rüyanda herkesi öldüreceksin,bizi kurtaracaksın ve muhteşem şeyler yapacaksın.
diye düşündüm.Raven yere yığılınca derin bir nefes aldım.Adamlara baktım.
Arkanızı dönün ve yürümeye başlayın.Efendinize bizi bulamadığınızı söyleyeceksiniz.Bizim izimizi kaybettiniz,sanki birden buharlaşmıştık.Bizi aramanın yararsız olduğunu söyleyeceksiniz ve efendinizi ikna edene kadar durmayacaksınız.
diye düşündüm.Adamlar oradan hızla uzaklaşmaya başladım.İç geçirdim.Bunu yapmam doğru değildi ama burada olmamda sanki çok normaldi.Raven’ı kaldırdım ve onu sırtlayarak taşımaya başladım.Buradan kurtulmak istiyordum ama bunun mümkün olup olmadığını bilmiyordum.Aklıma bir fikir geldi.Raven’ı yere bıraktım ve bende yere yattım.O sırada Harry’nın arabasını hayal ettim ve oraya gitmeyi diledim.Arabada olduğumu hissettiğimde yüzümde bir gülümseme vardı.

Dışarı çıktım.Arabanın önüne geldim ve üzerindeki örtüyü kaldırdım.1942 model bir Rolls Royce idi bu.Birkaç yıl önce Maria'yla nişanlandığım zaman ona almıştım.Özel bir şey için saklıyordum ve bundan daha iyisi yoktu.İlk durak Kudüs.Artifacktları bulma vakti gelmişti

Ufak işler Hazine avcılığı.Maria nın ruhuna girmeye çalışmakla ne yapmaya çalışıyorsun sen!?
dedim.Onu kolundan tutup böyle mumlu garip bir odaya götürdüm.Onu içeriden çıkarmaya çalışıcam.
Mumları yaktım

Bir kaaç hazine avı türü şeyler.
Bundan eminmisin acı vericektir

Arabaya bindim.Gidiyoruz.Yolda Soru sorma sadece adı artifact olan sihirli nesneleri aramaya çıkıcaz.Ölü dünyanın kapısını açabilir ve kapatabilir bunlar.Ne olduklarını Maria ya sor.
Mariaya hitaben;
Hayatım şeyy şu tapıunakçılar işini şu ölü dünya saçmalığından sonraya erteledim.Şu saçmalıkları bulup şu cehennemi yok ederiz seni özgür bırakırım ve son işide hallettikten sonra kimbilir.Belki yanına gelirim.
Sınıra yaklaşmıştık
Luluya hitaben
Harry diye çağırma beni.Sınırı geçince Harry DarkGuardian ölüyor.
Ezio de bana.Dinlendiğin veya izlendiğin olursa Altair de.
Amerikadan çıkınca Kudüse gidicez.Oradan Türkiye,İtalya,Arnavutluk,Rusya Fransa ve yine Türkiye var.Artifacktları topladıktan sonra türkiyedeki karagaha yerleşicez şimdilik benim anlatçaklarım bu kadar

"Raven'ın öyle bir anahtarı var ama sadece o dokunabiliyor" dedim.
Erkek arkadaşına bayıldım.
diye düşündüm alaycı bir tonda,gözlerimi yuvarlerken.Maria güldü."Anladım,bu arada Maria onun yanına gitmeni pek sıcak bakmıyor.Yaşamanı istiyor" diye dışa vurdum Maria'nın sözcüklerini.

Sorun değil.Hepimiz Bir gün ölürüz değilmi?
Her neyse.Artık istesen de istemesen de dövüşmeyi biliyo...yani hiç değilse Maria biliyor
Sağa çektim.
Bagajda bir silah bir kılıç bir kılıç sillahı 2 hidden blade ve bir assassin kyafeti var onları giy dedim ve bir sigara yaktım

Gerçekten,erkek arkadaşın hep böyle canayakın mı?
diye düşündüm yumruklarımı sıkarken.Dövüşmeyi biliyordum,tamam yani mükemmel olmasa da kendimi koruyabilecek kadar.Maria bana yine güldü ve cevap verdi.
Hep böyle,bu onun doğası ve dövüşte fena değilsin ama bizimki senin bildiğin sokak dövüşlerine benzemez
dedi.İç geçirdim ve bagajı açtım.Kıyafetleri ve silahları aldım.Sonra ormanın biraz içine gittim ve Maria'nın talimatlarıyla giyindim.Sonra ormandan çıktım.Harry,Eizo yada Altair işte,adı her neyse sigara içiyordu.Maria ona sarılmak istedi ama ben onu tuttum."Maria sana sevgilerini iletiyor" diye mırıldandım.Maria başka bir şey de istiyordu,sigara.
Unut bunu!O mereti içmem ben!
diye düşündüm iç çekerek.Mariayla yeni hayatımız nasıl gidiyordu?Fena değil....

Sigara istiyor değil mi ona aylardır bırakmasını söylüyorum.
bana baktı.
Hey burada ondan bahsediyoruz.Neyse arabaya bin.Dedim

Maria yine içimde güldü.Bense arabaya bindim.Harry'e yakın olmak artık tuhafıma gidiyordu.Maria hem beni kıskanıyor ama bir o kadar da memnundu.İç çektim."Bu kıza ne yaptın bilmiyorum ama sana gerçekten aşık.Böyle duyguların gerçek bile olabileceğini düşünmezdim..." dedim camdan dışarı bakarak.
Gerçek aşka inanmaz mısın?
diye sordu bana.
Hayır.Emin ol ki inanmam
diye düşündüm.

Rüyalar güzeldir.Ama zararlıdır.Sizi şizofren yapabilir.Uyuşturucularda size rüya gösterir.Ama sonunda göreceğiniz tek rüya tabutunuz olur.Her neyse.Şu an sanırım rüyadayım ve gerçekten eğleniyorum.Marstan gelmiş gibi görünen tuhaf yaratıklar ve insanlar var.Sanırım hepsi okuldan.İnsanları elime geçen ilk şeyle deşiyorum ve kan 'fışkırıyor'.Mars yaratıkları ise zor ölüyorlar ve kan çıkmıyor.Cesetleri tekmeliyorum.Hepsinden nefret ediyordum!!!
Kanlı rüyam yavaşça aydınlandı.Hayır.HAYIR!!Uyanmak istemiyorum.Ve neyse ki uyanmadım.Hayatta 'aşığım' diyebileceğim tek şey uyumak.Onu elimden kimse alamaz.Ben hariç.Rüyam devam etti.Bir sürü kişi deştim.Sonunda tanımadığım kişiler çıktı.Neyse ne.Onları da deştim.

Aynı şeyi o bana yaptı.
dedim,gülümsüyordum

Bilmem.Olabilirde olmayabilir de.
deyip dudak büktüm ve gelebilecek hertürlü darbeye hazırlandım

Maria ne hissetmesi gerektiğini şaşırmış gibiydi.En azından Harry -Altair,Ezoir- cevap verebilmişti.Maria ise cevabı arıyordu hala.O sırada Harry'ı süzdüm.Darbe beklermişcesine bir hali vardı."Sana vurmak istemiyorum çünkü o da senin gibi,ne demesi gerektiği hakkında kararsız.Tamam,bu sorumu unuttuğunuzu varsayın." dedi iç çekerek
Ama bir gün bana bunu tanımlayacaksınız!
diye düşündüm.Maria'ya bu düşüncemle çok eğlendi.